HAKİMİN CEHALETİ

                           
  İZMİR  26. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
hakimi 5941 yasanın 5/3 maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine gitti.

Anayasa Mahkemesi  24 Mart’ta mahkemenin iptal istemini görüşecek. İptal isteminin gerekçesi şöyle:

“İPTAL GEREKÇELERİ :

5941 Sayılı Çek Kanunu 20/12/2009 tarihli 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Dosyamızda sanık S.E. hesap sahibi gerçek kişi sanık C.K.ise S.E.’nin vekili sıfatı ile sanık durumundadır.

3167 sayılı yasanın 16/1 maddesi uyarınca hem hesap sahibi gerçek kişiler hem de vekilleri çek bedeli kadar adli para cezası ile cezalandırılmakta ve ayrıca yine hem hesap sahibi gerçek kişi hem de vekili hakkında 3167 sayılı yasanın 16/3 maddesine göre 1-5 yıl arasında çek hesabı açtırmalarının yasaklanmasına karar verilmektedir.

5941 sayılı yasanın 5/3 maddesi ile hesap sahibi gerçek kişi yönünden kişinin cezai sorumluluğunun bulunduğu bildirilerek temelde bir değişiklik yapılmamıştır.

Ancak; 5941 Sayılı Yasanın 5/3 maddesi ile vekaleten çek keşide edilmesi halinde vekilin hukuki ve cezai sorumluluğu kaldırılmıştır.

5941 Sayılı Yasanın 5/3 maddesinin ilk cümlesinde gerçek kişilere vekaleten çek keşide edilmesi açıkça yasaklanmıştır.

Hiçbir hukuk devletinde bir yasak getirilip yasağın karşısında yaptırım öngörülmemesi söz konusu olamaz.

Aynı yasa maddesinin 1. cümlesi ile yasak getirilmiş, 2. cümlesinde ise yasağa uymayan vekilin cezai ve hukuki sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmıştır.

Hukuk ihlalinde sınır tanımayan yasa koyucu vekilin cezai sorumluluğunu kaldırılmanın yanında davamız konusu olmamakla birlikte ” hukuki” sorumluluğunu da kaldırmıştır.

Çeklerdeki cirantaların ya da avalistlerin ya da benzer sıfatla imzası bulunan tüm şahısların hukuki sorumluluğunda hiçbir tereddüt bulunmadığından tüm bu bahsedilen kişiler aleyhine her türlü hukuki takibat yapılabilmektedir.

Vekilin hukuki ve cezai sorumluluğunun olmadığının açıklanması tam bir suç işlemeye teşviktir.

Uygulamada çek hesabı açma yasağı bulunan kişiler yakınları (genellikle eş, anne-baba ya da kardeşleri) adına hesap açtırıp onlardan vekaletname alarak çek keşide etmektedirler.

Yani uygulamada, keşide edilen çeklerden çıkar temin eden hesap sahibi değil vekaleten çek keşide eden kişilerdir.

5941 Sayılı yasa genel olarak değerlendirildiğinde Mahkemeler bankaların yardımcı kuruluşları haline getirilmektedir. 25 yapraklı bir çek karnesi nedeniyle mahkemelere 74 adet dava açılması mümkündür. 25 adet 5941 sayılı yasanın 5/1 maddesine göre karşılıksız çek davası ( Sulh Ceza Mahkemelerine) 25 adet 5941 sayılı yasanın 5/4 maddesine göre çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmesi için ( Sulh Ceza Mahkemelerine) ve 2. yapraktan itibaren yasağa uymama nedeniyle 5941 sayılı yasanın 7/6 maddesine göre 24 adet (Asliye Ceza Mahkemelerine) dava açılması söz konusu olabilecektir.

Söz konusu muhtemel dava sayısı gözönünde bulundurulduğunda, devletin şekli sosyal hukuk devletinden daha çok kapitalist sistemi çağrıştırmaktadır.

Yine genel olarak çıkartılmakta olan yasalar, sadece mahkemelerin işleyişini engellemekten başka bir işe yaramamaktadır. Çok uzun yıllar sonra değiştirilen Ceza Kanunu yürürlüğe girmeden dahi değiştirilmek durumunda kalınmıştır. Söz konusu yasalar Hukuk Fakültelerinde acilen KODİFİKASYON dersinin müfredata alınmasını zorunlu hale getirmiştir. Yine söz konusu yasalar ile sadece yasa numaraları değişmekte temel hiçbir mantalite değişmemekte ve yasalar sadece yargının işleyişini alt üst etme sonucunu doğurmaktadır.

Vekaleten çek keşide etmek yasaklandıktan sonra, bu eylemin cezası 5941 sayılı yasanın 7/6 maddesindeki yasağa rağmen çek keşide etme cezası olması gerekir. Zira Mahkemenin yasaklama kararına rağmen çek keşide etmek anılan yasa maddesi ile yaptırıma bağlanmıştır. Vekaleten çek keşide etmek yasa ile yasaklandığından yasanın yasağına rağmen çek keşide edildiğinden belirtilen yasa maddesi ile cezalandırmak mümkün olabilecek iken açıklandığı gibi açık bir çelişki ortaya çıkmaktadır.

İptal kararı verilmesi halinde, çek sahibinin de yaptırımdan kurtulması söz konusu değildir.  İptali istenen yasa maddesinin ilk anda hesap sahibinin sorumluluğunun açıkladığı intibağı uyanmakta ise de iptali istenen yasa maddesi vekaleten çek keşide eden vekilin cezasını ortadan kaldırma amacı taşımaktadır. Zira zaten mevcut uygulamada çek keşide eden ve çek hesabı ayrı ayrı cezalandırılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle; iptali istenen yasa maddesi açıkça Anayasamızın temel ilkesi olan hukuk devleti ilkesine aykırı olduğundan Anayasa mahkemesine iptal davası açılmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ VE TALEP :

 5941 Sayılı Yasanın 5/3 maddesinin 2. cümlesinde ” gerçek kişinin … vekili olarak çek düzenlenmesi halinde, bu çekten dolayı …cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir” hükmünün

Anayasamızın 2.maddesindeki Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğundan iptali için Anayasamızın 152/1 maddesine göre Anayasa Mahkemesine iptal davası açılmasına,

Anayasa Mahkemesi Başkanlığına sunulmak üzere gerekçeli iptal başvurusu ile birlikte dosyanın onaylı suretinin Anayasa Mahkemesi Genel Sekreterliğine gönderilmesine karar verildi. 21/01/2010″

KARŞILIKSIZ ÇEK DÜZENLEMEK SUÇ DEĞİL

ÇEKİN KARŞILIĞINI BANKADA BULUNDURMAMAK SUÇ

Bu talebi yapan hakim 5941 sayılı yasanın 5/1 maddesindeki suç tanımından bi haber. Hakim yasayı okumamış ve anlamamış. Yeni çek yasasında karşılıksız çek düzenlemek suç değil, çekin karşılığını yasal ibraz süresinde bankasında bulundurmamak suç. Madde ayrıca kusurluluk ilkesini de içermektedir. Vekilin çekin karşılığının bankada bulundurulmasından sorumlu tutulması TTK nın şirket yönetimine ilişkin hükümleri ve vekalete ilişkin yasa hükümleri ile çelişir. Vekiller asıllardan aldıkları talimatlarla hareket ederler, bu talimatlarla bağlıdırlar, ayrıca vekillerin sermaye şirketlerinin mal varlıkları üzerinde tasarruf etmeye yetkileri yoktur; yani asıla rağmen banka hesapları üzerinde işlem yapamazlar. Çekin karşılığını banka hesabında bulundurmamaktan vekili sorumlu tutmak modern hukuk prensipleri ile bağdaşmaz.

5941 sayılı yasanın 5/3 maddesinin iptali 5. maddenin tümünün iptali ile mümkündür. Belkide hakimin cahilliği bir hayra vesile olur da Anayasa Mahkemesi 5. maddeyi dolayısı ile karşilıksız çeke cezayı iptal eder; yani 5941 sayılı yasa toptan ortadan kalkar. SULH CEZA HAKİMİ CAHİL, YA ANAYASA MAHKEMESİ….BU YÜKSEK MAHKEMEYE BİZİM HADDİMİZE DEĞİL LAF ETMEK. YÜKSEK MAHKEMEYİ HOCALARIN HOCASI PROF. DR. HAYRİ DOMANİÇ’E HAVALE EDELİM. BAKIN NE DİYOR HOCALARIN HOCASI:

“EKONOMIK SUÇA EKONOMIK CEZA” gerekçesi ile hapis cezasini tespit eden, 4814 sayili kanunla bu dogrultudaki Anayasa Mahkemesi karari hatali olup, DÜNYA MEVZUATINA AYKIRI VE ACEMILIK ÜRÜNÜDÜR..

Hocaların hocası Anayasa Mahkemesinin 2003 yılında 3167 sayılı yasanın iptali istemi üzerine verdiği kararı eleştirirken Anayasa Mahkemesine sadece acemi demekle kalmıyor. Makalesinde mahkemenin AĞIR BİR HATA YAPDIĞINI söylüyor ve şöyle diyor:

“KUR’AN-I KERIM’in AHZAP Suresinin 72. Ayeti diyor ki;
Insan ZALUMEN CEHULA yani INSAN ÇOK ZALIM ve ÇOK CAHILDIR.”

Ayetten alınan bu sözlerin makaledeki muhatabı Anayasa mahkemesidir. ANAYASA MAHKEMESİNİN CAHİLLİĞİ DEVAM EDİYOR MU? YAŞAYIP GÖRECEĞİZ.
I